HAKARET SUÇU

Hakaret, Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitabının, ikinci kısmının “Şerefe Karşı Suçlar” başlıklı sekizinci bölümünde 125-131’inci maddeler arasında düzenlenmiştir. Hakaret suçu kasten işlenebilen bir suç olmakla birlikte failde amaç aranmamaktadır. Bilme isteme unsurunun gerçekleşmesi yeterlidir. Aynı zamanda soyut tehlike suçu olduğundan hakaretin, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olması da yeterli görülmüştür.
Hakaret
Madde 125-” (1) Bir kimseye onur,şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.”
KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Hakaret suçunun düzenlenmiş olmasıyla birlikte kişilerin onur, şeref ve saygınlığı koruma altına alınmıştır. TCK madde 125’in gerekçesinde de bu husus kişilerin şeref, haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığının korunmasının amaçlandığı belirtilmiştir.
HAKARET SUÇUNU OLUŞTURAN FİİL
Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldırmak suçun fiili unsurunu oluşturmaktadır.
Bu noktada belirtmek gerekir ki, “hırsıza, hırsız” veya “katile, katil” demek suç değilse de “hırsıza, katil”, “katile, hırsız” demek suçtur.
Yine TCK madde 128 hükmünün de burada değerlendirilmesi gerekir.
İddia ve savunma dokunulmazlığı
MADDE 128 – “(1) Yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde yapılan yazılı veya sözlü başvuru, iddia ve savunmalar kapsamında, kişilerle ilgili olarak somut isnadlarda ya da olumsuz değerlendirmelerde bulunulması halinde, ceza verilmez. Ancak, bunun için isnat ve değerlendirmelerin, gerçek ve somut vakıalara dayanması ve uyuşmazlıkla bağlantılı olması gerekir.”
HAKARET SAYILAN VEYA SAYILMAYAN KELİME VE SÖZLER
Bu husus kanunda sayılarak belirtilmediğinden Yargıtay kararları ışığında ve somut olay dikkate alınarak değerlendirmeler yapılmaktadır.
Kategorik olarak hakaret sayılmayan kelimeler incelendiğinde;
-Beddua
-Ağır Eleştiri
-Kaba Hitap Veya Nezaket Dışı Sözler
-Salt Rahatsız Edici Kelime Veya Sözler
Hakaret sayılmamaktadır.
Yargıtay’ın Hakaret suçunu oluşturduğuna kanaat getirdiği kelime ve sözlere örnek olarak; -Sinkaflı (küfürlü) sözler
-Şerefsiz
-Geri zekalı
-Haysiyetsiz
-Aptal
-Pislik
-Hayvan
-Hırsız
-Rüşvetçi
-Sahtekar
-Eşek
-Köpek
-Topal herif
-Kör
-Fahişe
-Kambur
-Frengili
-İnsan müsveddesi
-Aklı kıt
-Spastik
-Kel
-Deli
-Hilkat Garibesi
-Dombili
-Aç köpek
-Dümbük
-Dinsiz İmansız
-Diktatör
-Enayi
-Enik
-Fırıldak
-Gavat
-Godoş
-Hain
-Hapçı
-Hayvan
-Hırsız
-Şaklaban
-Çakal
-Hitler
-İt Soyu
-Kanı Bozuk
-Kaşar
-Maymun
-Pavyon Kadını
HAKARET SUÇUNDA FAİL
Hakaret suçunun faili herkes olabilir. Ancak tüzel kişiler fail olamaz.
HAKARET SUÇUNDA MAĞDUR
Mağdurun belirlenmesi
Madde 126- “(1) Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır. ”
Hakaret suçunun mağduru da herkes olabilir. Ancak mağdurun sıfatı bazı durumlarda önem arz eder. Örneğin, mağdur kamu görevlisi ise cezanın alt sınırının bir yıldan az olamayacağı veya mağdur Cumhurbaşkanı ise uygulanacak hükmün TCK md. 299 olduğu düzenlenmiştir. Kusur yeteneği bulunmayan küçükler ve akıl hastalarına söylenen sözler de hakaret suçu kapsamında değerlendirilebilir.
Ölülerin bu suçun mağduru olması mümkün değildir. Kişinin ölümünden sonra (hatırasına) yapılan hakaret TCK md. 130 kapsamında değerlendirilir.
Tüzel kişiler suçun mağduru olamazlar ancak suçtan zarar gören kapsamında değerlendirilebilirler. Bu ihtimalde tüzel kişinin organını oluşturan veya temsilcisi olan gerçek kişilere yönelik hakaretin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Yine madde 126’da da belirtildiği gibi mağdurun isminin veya kimliğinin açık olması suçun gerçekleşmesi açısından zorunlu değildir. Üstü kapalı şekilde veya mağdurun ismi açıkça belirtilmiş olmasa bile sözün veya isnadın niteliğinden mağdurun kim olduğu anlaşılabiliyorsa hakaret oluşacaktır.
GERÇEĞİN İSPATI
İsnadın ispatı
MADDE 127 -” (1) İsnat edilen ve suç oluşturan fiilin ispat edilmiş olması halinde kişiye ceza verilmez. Bu suç nedeniyle hakaret edilen hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı verilmesi halinde, isnat ispatlanmış sayılır. Bunun dışındaki hallerde isnadın ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.
(2) İspat edilmişfiilinden söz edilerek kişiye hakaret edilmesi halinde, cezaya hükmedilir.”
İlgili kanun maddesinden de görüleceği üzere bazı hallerde hakaret teşkil eden isnat bulunsa bile faile ceza verilemeyecektir. Örneğin bir kimseye sadece “katil” denmesi sövmek suretiyle hakaret suçunu oluştururken, “katil, A’yı sen öldürdün” demek somut bir fiil veya olgu isnat etmek suretiyle hakaret suçunu oluşturduğu kabul edilir. TCK madde 127 sövmek suretiyle hakaret suçunun işlenmesinde uygulanmayacaktır. Bu bağlamda kendisine somut bir fiil veya olgu isnat edilerek hakaret edilmiş kişinin gerçekten de A’yı öldürdüğüne ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunması halinde isnat ispatlanmış sayılacağından ceza verilmeyecektir.
Hükme göre ispat hakkı üç halde tanınmıştır;
-İsnat olunan fiilin suç olması ve failin bu suçtan mahkum olması
-İsnat olunan fiilin ispatında kamu yararı bulunduğuna mahkemece karar verilmesi -Hakarete maruz kalan müşteki mağdurun isnat olunan fiilin doğru veya yanlış olduğuna ilişkin
tartışmayı mahkemeden talep etmesi ve faile ispat hakkını tanımasıdır.
DAHA AĞIR CEZAYI GEREKTİREN NİTELİKLİ UNSURLAR
Türk Ceza Kanunu, hakaret suçunu düzenlerken bazı nitelikli unsurlara yer vermiştir. Hakaret suçunun;
-Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi
-Kişinin dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı işlenmesi
-Kişinin mensup olduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi -Suçun alenen işlenmesi
-Görev sebebiyle kamu veya özel sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık personeline karşı işlenmesi Hallerinde cezanın artırılması öngörülmüştür.
GIYAPTA HAKARET
Gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için ihtilatın gerçekleşmesi gerekir. En az üç kişinin isnadı öğrenmesi ile ihtilat gerçekleşir. Ayrıca kendileriyle ihtilat edilen kimselerin bir arada bulunup, aynı zamanda hakarete vakıf olmaları şart değildir. Bu itibarla fail değişik zamanlarda, değişik kimselere ayrı ayrı isnat ettiği belirli maddeyi bildirse, yine ihtilat unsuru gerçekleşir.
İhtilat edecek kişilerin, söylenen sözün hakaret suçunu oluşturduğunu algılayabilecek durumda olmaları da gerekir. Bu nedenle yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sarhoşluk gibi nedenlerle söylenen sözün hakaret olduğunu algılayamayanlar, ihtilatın belirlenmesinde dikkate alınmazlar.
CEZAYI KALDIRAN VEYA AZALTAN SEBEPLER
Haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret
Madde 129-” (1) Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
(2) Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez. (3) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir. ”
Türk Ceza Kanunu 129. Maddesinde cezayı kaldıran veya azaltan sebepleri düzenlemiştir. Bu kapsamda suç;
-Haksız bir fiile tepki olarak işlenirse
-Kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenirse
-Suç karşılıklı olarak işlenirse
Verilecek ceza azaltılabilir veya ceza verilmekten vazgeçilebilir.
SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA USULÜ, YAPTIRIM
Soruşturma ve kovuşturma koşulu
Madde 131-” (1) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikayetine bağlıdır.
(2) Mağdur, şikayet etmeden önce ölürse, veya suç ölmüş olan kişinin hatırasına karşı işlenmiş ise; ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabilir. ”
Hakaret, şikayete tabi bir suçtur. Ancak suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde soruşturma ve kovuşturma re’sen yapılır.
Şikayet süresi mağdurun faili ve fiili öğrenmesinden itibaren başlar ve 6 aylık süreye tabidir. Bu
kapsamda dava zaman aşımı süresi de dikkate alınmalıdır. Her halde en geç 8 yıl içinde dava açılması gerekir.
Hakaret suçunun basılmış eser yoluyla işlenmesi durumunda günlük süreli yayınlar bakımından 4 ay, diğer basılmış eserler yönünden 6 aylık dava süreleri öngörülmüştür. Hakaret suçu aynı zamanda uzlaştırmaya tabi bir suçtur. Görevli mahkeme ise asliye ceza mahkemesidir.