TENKİS DAVASI 

March 8, 2024
TENKİS DAVASI 

 

Miras bırakan yaptığı tasarruflarda saklı paylı mirasçılarının bu paylarını ihlal etmemek durumundadır. Bu husus kanunda emredici olarak düzenlenmekle birlikte saklı payların ihlalini doğuran tasarruflar geçersizdir. Ancak geçersizliğe neden olan tasarruflar kendiliğinden ortadan kalkmaz, dava veya def’i yoluyla ileri sürülmesi gerekir. 

Tenkis davası da bu noktada ortaya çıkar. Kural olarak saklı paylı mirasçıların ve istisnaen de saklı paylı mirasçıların alacaklılarının, hakimden, miras bırakanın tasarruf oranını aşan kazandırmaların bu oranda (saklı payları ihlal ettiği oranda) indirilmesi veya artırılmasının talep edildiği davadır. 

TENKİSİN KONUSU 

Kural olarak ölüme bağlı tasarruflar tenkisin konusudur. Ancak kanun koyucu miras bırakanın sağlığında yaptığı tasarrufları da tenkise tabi tutmuştur. Tenkise tabi hususlar Türk Medeni Kanunu’nun 565. Maddesinde sayılmıştır; 

-Miras bırakanın mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payını mahsuben yaptığı sağlar arası kazandırmalar. (Boşanan eş) 

-Alt soyuna geri vermemek kaydı ile yaptığı kazanımlar 

-Borçtan kurtulmak için yaptığı kazandırmalar 

-Mirasın ölümden önce tasfiyesini amaçlayan tasarruflar 

-Dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar 

-Ölümünden bir yıl öncesine kadar adet üzerine verilen hediyeler dışında yaptığı bağışlar -Saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık kazanımlar 

TENKİS DAVASININ TARAFLARI 

Tenkis davasını açabilecek olanlar TMK md. 560/I uyarınca sadece saklı paylı mirasçılardır. Saklı paylı mirasçılar ana-baba, alt soy (evlatlık dahil) ve eş’tir. Burada değinilmesi gereken bir husus, hukukumuzda zümre sistemi bulunduğundan saklı pay tanınan derecelerde miras bırakana yakınlığı bulunan kimseler kendisinden önce gelen bir mirasçı sebebiyle esasen miras hakkını kazanamayanlar tenkis davası açamaz. Örneğin annesi hayatta olduğu için dedesine mirasçı olamayan torun tenkis davası açamaz. 

Yine bu davayı açma hakkı münhasıran her bir saklı paylı mirasçıya tanındığı için gerek miras şirketine tayin edilen temsilci gerek de vasiyeti yerine getirme görevlisi bu davayı açma hakkına sahip değildir. 

Davayı her bir saklı paylı mirasçı kendi payını korumak amacıyla diğerlerinden bağımsız olarak açabilir. Bu takdirde tenkisi mümkün tutarın tamamı değil sadece davayı açan saklı paylı mirasçının saklı payını karşılayacak kadarı tenkis edilecektir. Dolayısıyla diğer saklı paylı mirasçılar bu tenkis kararından yararlanamayacaktır. 

Medeni Kanun madde 562 istisnan saklı paylı mirasçıların alacaklıları ve iflas masasının da tenkis davası açabileceğini düzenlemiştir. Ancak burada kanun koyucu bazı hususlarda sınırlamaya gitmiştir. Saklı paylı mirasçı hakkında elinde aciz vesikası bulunan alacaklılar bu davayı açabilmekle birlikte aciz vesikası mirasın açıldığı tarihte bulunmalıdır. Miras açıldıktan sonra aciz vesikası alınmışsa, borçlu mirasçı aleyhine mahkeme kararı veya icra takibi daha önce gerçekleşmiş olsa dahi tenkis davası açılamaz. 

Saklı paylı mirasçı iflas etmişse her bir alacaklı değil sadece iflas masası tenkis davası açma hakkına sahiptir. 

İkinci olarak alacaklılar ve iflas masası ancak saklı paylı mirasçıya belli bir ‘uygun’ süre verip bu sürenin olumsuz sonuçlanması üzerine tenkis davası açabilirler. 

Tenkis davasında davalı taraf ise miras bırakanın tasarruf oranını aşarak saklı paya tecavüz eden ve kanunen tenkise tabi tutulan kazandırmaların yapıldığı kişilerdir. Bunlar üçüncü kişiler olabilecekleri gibi bazı mirasçılar da olabilir.

TENKİSTE SIRA 

Saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan her biri ile orantılı olarak, bu yetersiz kalırsa sağlar arası kazandırmalardan en yeni tarihten en eskiye doğru, sonrasında kamuya yararlı ölüme bağlı tasarruflardan her biriyle orantılı olarak ve en son kamuya yararlı sağlar arası kazandırmalardan en yeni tarihten en eskiye doğru tenkise tabi tutulur. 

DAVA SÜRESİ VE YETKİLİ MAHKEME 

Tenkis davasının açılma süreleri TMK md. 571 hükmünde düzenlenmiştir. Buna göre, mirasçılar saklı paylarına tecavüz edildiğini öğrendikleri günden itibaren 1 yıl ve her halde vasiyetnameler açıldıktan ve diğer tasarruflar hakkında mirasın açılmasından itibaren 10 yıl geçmesiyle düşecektir. Ancak bir tasarrufun iptali diğerini ihya ediyorsa süreler ancak bu iptal kararının kesinleştiği tarihte işlemeye başlayacaktır. Burada önemli bir husus, miras bırakanın ölümünden önce saklı payların ihlal edildiği biliniyor olsa bile sürelerin işlemeyeceğidir. 

Tenkis davasında görevli ve yetkili mahkeme ise miras bırakanın son yerleşim yerindeki asliye hukuk mahkemesidir. Burada kesin yetki hali söz konusu olduğundan mahkemenin her aşamasında hakim tarafından dikkate alınabilir. 

TENKİS DEF’İ 

Medeni Kanun madde 571/3 uyarınca, tenkis davasının süresini kaçırmış olan saklı paylı mirasçıya kendisine yönelik taleplere karşı tenkisi ileri sürme imkanı tanınmıştır. Tenkis defi sadece kazandırma lehtarının yani miras bırakanın kazandırmayı yaptığı kişinin, bu kazandırmaya dayanarak doğrudan bu kazandırma konusu malın veya paranın kendisine verilmesine yönelik taleplerine karşı ileri sürülebilir. 

Örneğin, tenkise tabi kazandırma hakkında dava süresini kaçıran saklı paylı mirasçı, (söz konusu kazandırma lehtarın eline geçmiş olsun veya olmasın) lehtarın kendisine haksız fiil nedeniyle açmış olduğu bir tazminat davasında veya aralarındaki bir sözleşmeden doğan borcunun ifasına yönelik talebe karşı ileri süremeyecektir. 

TENKİS VE DENKLEŞTİRME ARASINDAKİ FARK 

Kanun koyucu tenkise ilişkin hükümlerde miras bırakanın saklı paylı mirasçılarının haklarını ihlal eden kazandırmalarını azaltmakla kalmamış ve kanuni mirasçıların bazılarına yapılan belirli nitelikteki kazandırmaların tasarruf oranını aşmasalar da mutlak şekilde terekeye iadesini düzenlemiştir. Denkleştirme, tenkisten farklı olarak miras bırakanın tasarruf oranını aşan kazandırmalarının düzenlenmesi haricinde kanuni mirasçılarının bazılarına sağlığında yapmış olduğu kazandırmaların terekeye iadesini düzenlemektedir. Böylece söz konusu kazandırmalar terekenin paylaştırılmasında hesaba katılmış olacaktır. 

Özetle; 

– Denkleştirmeye tabi kazandırma tümüyle terekeye iade edilecekken tenkise tabi kazandırma saklı payı ihlal ettiği oranda indirilecektir. 

-Denkleştirmeye tabi kazandırmalar yalnızca miras bırakanın sağlığında yaptığı kazandırmaları kapsarken tenkiste hem ölüme bağlı kazandırmalar ve istisaen de sağlar arası kazandırmalar dikkate alınacaktır.

Related Posts

Post your Comment